'Günaydın'

 Kendimize ilgi çekici nedenler bulduğumuzda en can sıkıcı işleri bile keyifli hale getirebildiğimizi farkettim ('Daha yeni mi farkettin?' diyenlere farketmek ve bilmek arasındaki ince çizgiyi hatırlatmak isterim). Kendi yaşamımdan kesitler sayesinde bir şeyleri farketmeye başladığımda yeni bir buluş yapmışcasına heyecanlı oluyorum.
  Epeyce yoruma açık konuyu bir güzel indirgeyelim o halde; sabahları erken kalkmak birçoğumuz için zor ve keyifsiz bir durumdur fakat bilimsel araştırmalar gösteriyor ki yetişkin bir insan için yaklaşık 8 saat uyku gereklidir peki bu 8 saatlik uyku sürecini doldurduğumuz halde niçin erken kalkmak bize işkenceden farksız geliyor? Fikrimce, cevabı basit; kendimize uyanmak için yeterince tatmin edici sebepler bulamıyoruz. Gece uyku için hazırlanırken yarın uyanma sebeplerimizi büyük bir pozitiflik ve hevesle düşünmüyoruz. Hayatımız boyunca her ne ile meşgulsek bu meşguliyetlerden keyif alma düşüncesi aklımıza bile gelmiyor ne yazık ki.
 İş biraz da 'Polyannacılık' oyununda bitiyor belki de. Kabul edelim kimsenin mükemmel hayatları yok fakat en berbat durumlardan bile tutunabilecek bir güzel taraf çıkarmak bizim elimizde.
 Sabahları okula, işe gitmek için erkenden yola çıkıp şehrin kabalığında kaybolurken 'Bugün dünyaya ne katabilirim?' düşüncesinin bizi ruhsal olarak tatmin edebileceğine inanıyorum. Bu sorunun cevabı bazen bir sımsıcak bir günaydında bile saklı olabilir. Hayat farkındalıklarımızı kendimiz yaratınca güzel belki de...

Yorumlar